2 Eylül 2016 Cuma

Tyrian Moru


Tarih boyunca asaletin ve aristokrasinin rengi olarak kabul edilen bir renk vardı; Tyrian Moru. Kralların, soyluların, din adamlarının üzerinden hiç eksik olmadı kırmızımsı mor renk.

Peki ama Tyrian moruna bu kadar önem atfedilmesinin nedeni ne olabilir?

Günümüzde kullanılan sentetik boyalar keşfedilmeden önce, bazı renkleri elde etmek son derece meşakkatli bir işti. Özellikle de "Tyrian" ve ya "Sur" moru. Bu kırmızımsı mor renk, kabuklu deniz canlılarından elde ediliyordu.

Bu renkten 28.5 gram elde edebilmek için 250.000 kabuklu deniz hayvanının "toplanması" gerekiyordu.

Sonra bütün bu salyangozların tek tek ayıklanması gerekiyordu. Müthiş zaman alan bir iş olsa gerek.

Ve tabi ki kaynatma kısmı. O kadar feci bir koku çıkardı ki. Antik dönemin seyyahları bu leş kokusunu tiksinerek anlatırlar. Denizden şehre yaklaşırken gelen kokudan burunları sızlayarak bahsederler.

Tüm bu zahmetli sürece kim neden katlansın ki diye düşünüyor olabilirsiniz.

Bu zorlu süreç sonunda, Tyrian morunun fiyatı da inanılmaz boyutlara ulaşıyordu. Ağırlığınca altından bile daha değerliydi gramla satılan kırmızımsı mor.

Bir kez Tyrian moru ile boyanmış kumaşın bi daha solmayacağı anlatılırdı. Bu yüzden yüksek bir bedeli ödemeye değdiği söylenirdi.

Sadece çok varlıklıların gücü yetiyordu bu renkle boyanmış kumaşlar almaya. Mısır ve Pers hükümdarları, Roma senatörleri, orta çağ kralları, prensler, kardinaller...

Bu altın yumurtlayan tavuğun başında Fenikeliler vardı. Doğu Akdeniz sahillerine, bugünkü Lübnan ve Suriye topraklarında yaşayan Fenikeliler, denizcilikte başarılı ve ticaretle uğraşan bir Ortadoğu halkıydı. En değerli ihraç ürünleri de kırmızımsı mor renge boyadıkları kumaşlardı. Zaten isimleri de buradan geliyor.

Mezopotamya halkları onlara Kenani diyordu, Yunanlılar ise Phoenicia yani Fenike. Hepsinin anlamı anıydı; bu güzel kırmızımsı mor rengin o dillerdeki karşılığı.

Tyros başta olmak üzere, Fenike kentleri mora boyanmış zarif giysilerin ticaretini yapmanın haricinde, boya üretim merkezlerini Akdeniz çevresinde kurdukları kolonilere taşıdılar.

Arkeologlar, Fenike yerleşmelerinin kalıntıları çevresinde yaptıkları kazılarda, mor renk üretilirken ayıklanan devasa deniz kabuğu yığınlarına rastlıyorlar.

Tarih boyunca asaletin ve aristokrasinin rengi olarak kabul edilen bir renk vardı; Tyrian Moru. Kralların, soyluların, din adamlarının üzerinden hiç eksik olmadı kırmızımsı mor renk.

Peki ama Tyrian moruna bu kadar önem atfedilmesinin nedeni ne olabilir?

Günümüzde kullanılan sentetik boyalar keşfedilmeden önce, bazı renkleri elde etmek son derece meşakkatli bir işti. Özellikle de "Tyrian" ve ya "Sur" moru. Bu kırmızımsı mor renk, kabuklu deniz canlılarından elde ediliyordu.

Bu renkten 28.5 gram elde edebilmek için 250.000 kabuklu deniz hayvanının "toplanması" gerekiyordu. Keşke bunla bitse.

Sonra bütün bu salyangozların tek tek ayıklanması gerekiyordu. Müthiş zaman alan bir iş olsa gerek.

Ve tabi ki kaynatma kısmı. O kadar feci bir koku çıkardı ki. Antik dönemin seyyahları bu leş kokusunu tiksinerek anlatırlar. Denizden şehre yaklaşırken gelen kokudan burunları sızlayarak bahsederler.

Tüm bu zahmetli sürece kim neden katlansın ki diye düşünüyor olabilirsiniz.

Bu zorlu süreç sonunda, Tyrian morunun fiyatı da inanılmaz boyutlara ulaşıyordu. Ağırlığınca altından bile daha değerliydi gramla satılan kırmızımsı mor.

Bir kez Tyrian moru ile boyanmış kumaşın bi daha solmayacağı anlatılırdı. Bu yüzden yüksek bir bedeli ödemeye değdiği söylenirdi.

Sadece çok varlıklıların gücü yetiyordu bu renkle boyanmış kumaşlar almaya. Mısır ve Pers hükümdarları, Roma senatörleri, orta çağ kralları, prensler, kardinaller...

Bu altın yumurtlayan tavuğun başında Fenikeliler vardı. Doğu Akdeniz sahillerine, bugünkü Lübnan ve Suriye topraklarında yaşayan Fenikeliler, denizcilikte başarılı ve ticaretle uğraşan bir Ortadoğu halkıydı. En değerli ihraç ürünleri de kırmızımsı mor renge boyadıkları kumaşlardı. Zaten isimleri de buradan geliyor.

Mezopotamya halkları onlara Kenani diyordu, Yunanlılar ise Phoenicia yani Fenike. Hepsinin anlamı anıydı; bu güzel kırmızımsı mor rengin o dillerdeki karşılığı.

Tyros başta olmak üzere, Fenike kentleri mora boyanmış zarif giysilerin ticaretini yapmanın haricinde, boya üretim merkezlerini Akdeniz çevresinde kurdukları kolonilere taşıdılar.

Arkeologlar, Fenike yerleşmelerinin kalıntıları çevresinde yaptıkları kazılarda, mor renk üretilirken ayıklanan devasa deniz kabuğu yığınlarına rastlıyorlar.


Önce başka canlılardan, balık ve böceklerden de elde edilmeye başlanan bu alımlı renk, sentetik olarak üretiminin mümkün olmasından sonra maddi değerinden çok şey kaybetse de, renklerin içinde zenginliği ve asaleti simgelemeye devam ediyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder