7 Eylül 2016 Çarşamba

Tanrı geni

Tıp araştırmacısı David comings ve meslektaşları, yenilik arayışıyla bağlantılı genleri araştırırken DAD4 geninin  maneviyatla ilişkisini ilk kez ortaya koydular.

Daha sonra Ulusal kanser Enstütüsü genetik uzmanlarından Dean Hamer, onların araştırmasını daha ileriye götürdü ve risk alma davranışıyla bağlantıyı gösterdi.

Çoğumuzun 1.kromozomda DAD4 geninin 4 ila 7 kopyasını taşırız. ama bu bazılarında 2 yada 3 e inerken, bazılarında ise 8 ila 11 e çıkar. DAD4 geni kopyalarının daha fazla olması dopamin seviyesini düşürerek insanları dopamin açığını yapay yoldan gidermek amacıyla daha büyük riskler almaya yöneltir.
Yüksek yerlerden paraşütle aşağıya atayış bunun yollarından biridir; ama Las Vegas ya da Wall  Street' te yüksek riskli kumar da ayı işi görebilir. Hamer bu hipotezi test etmek üzere, önce deneklere yenilik ve heyecan arzusunu ölçen bir anket uyguladı ve yüksek yerden atlayıcıların çok yüksek puana ulaştığını gördü. Ardından 11. kromozomlarından birer DNA örneği aldı ve risk alma anketinden yüksek puan alanlarda DAD4 geni kopyalarının normal insanlara oranla daha fazla olduğunu saptadı.
Risk alma davranışlarından dinsel inanç konusuna geçen Hamer, dopaminin itikatta devreye girme olasılığı üzerinde durdu ve vardığı sonuçları Tanrı Geni adını taşıyan tartışmalı bir kitapta yayımladı.

Ayrıca, bu konuda dopaminle ilişkili başka bir geni daha ortaya atar; VMAT2 ( veziküler monoamin taşıyıcı 2 ) adlı bu gen, seretonin, adrenalin, norepinefrin ve dostumuz dopaminin akışını düzenler.

Hamer sigara bağımlısı kardeşleri kapsayan b,r ver, tabanından yola çıkarak, bağımlı kişilikle bağlantılı bir aile genetiğinin bulunup bulunmadığını öğrenmek istedi; bu amaçla deneklerine uyguladığı psikolojik anket dizisinde, öz-aşkınlık dene kişilik özelliğini içeren bir test de vardı.

İlk kez Washington Üniversitesi psikiyatrlarından Robert Cloninger' in saptadığı üzere, öz-aşkınlık testinde, yüksek puan alan insanlar genellikle "kendini unutma" ( bir uğraşa kendini tamamen kaptırma ), "ben - ötesi özdeşleşme" ( kendini daha geniş bir dünyaya bağlı hissetme ) ve "mistisizm" ( duyu ötesi algı gibi kanıtlanamaz şeylere inanmaya yatkın olma ) yönünde bir eğilim gösterir.

Cloninger' e göre, bu ölçülerin toplamı bize maneviyat diye düşündüğümüz kavrama benzer bir şeyi verir. Lindon Eaves ve Nicolas Martin' in ikiz çalışmalarında öz-aşkınlığın ( bütün ayırıcı kişilik özellikleri gibi ) kalıtsal olduğunun ortaya çıkarılması nedeniyle, Hamer 1000 den fazla kişinin DNA yapılarını ve kişilik ölçülerini analiz etti ve öz-aşkınlık testinde yüksek puan alanlarda VMAT2 geninin dopamin arttırıcı bir çeşidinin bulunduğunu saptadı. Peki, bu gen, öz-aşkınlığa ve maneviyata nasıl yol açar?

VMAT2, nöron hücre gövdesi içindeki sıvıdan nöron dentritlerinin uçlarındaki sinaps keseciklerine monoamin  - sinir iletici dopamin, norepinefrin ve seretonin gibi, tek amino grubu içeren bir amin - taşıma işlevini gören bütünleşik bir zar proteinidir. Bu dentritler ( tam olmasa bile ) neredeyse birbirlerine değecek kadar uzanırlar. Hamer, öz- aşkınlığın artmasıyla bağlantılı vir VMAT2 geni varyantının bu küçük taşıyıcıların daha fazla salgılanmasına yol açtığı ve böylece söz konusu dar sinapslara dopamin gibi sinir iletici maddelerin daha fazla verilmesiyle, öz-aşkınlık gibi olumlu duyguların güçlendiği kanısındadır.

"İnanan Beyin" kitabından alıntılanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder