21 Ağustos 2015 Cuma

Doping

Bir sporcunun, fiziksel veya zihinsel performansını artırmak amacıyla, yasaklı kimyasal madde veya ajanları, çeşitli yöntemler kullanmak suretiyle vücuduna almasına doping denir.

İnsanlık tarihi ile eş zamanlıdır. İnsan oğlunun olduğu her yerde, bilinçli, bazen de biliçsiz olarak hep doping yapılmıştır. İlk yazılı kayıtlara M.Ö. 8'inci YY.'da rastlanmış olduğu söylenmektedir. Bu kayıtlarda, doping kelimesinin, Güney Afrika yerlilerinin geçimlerini sağlamak ve yiyecek ihtiyaçlarını gidermek için uzun süreli ava gitmeleri ve dans ederek yaptıkları dini ayinler sırasında dayanıklıklarını artırmak amacıyla kullandıkları alkollü bir içkiye verdikleri isim olan "DOPE" kelimesinden türediği tespiti yapıldığı söylenir. Performansı artırmak amacıyla kullanılan bu terim İngilizceye "doping" olarak geçmiştir.

Bu kavram, performans artırıcı kimyasal maddeler ve çeşitli yöntemler için kullanılmaya başlanmış ve bütün dünyada da kullanılan ortak isim haline gelmiştir.
İnsanın olduğu her yerde rekabet, yarışma, başkalarına üstünlük kurarak kendini kabul ettirme çabası gerçekten de çok yaygın davranış biçimleridir. İlkel topluluklarda var olan bu yarışma psikolojisi hiç değişmeden günümüze gelmiş ve modern toplumlardaki yerini de almıştır. Aradaki fark ise sadece kullanılan maddelerin evrilerek çoğalmasıdır. Kimyasallar, bu kimyasallardan elde edilen çeşitli ajanlar ve yeni yeni yöntemler icat edilmek suretiyle doping maddeleri vücuda alınmaya başlanmıştır.

Spor bir yarışma olduğuna göre, zaman, yoğun ve daha uzun antrenmanlar yapılması ihtiyacını da beraberinde getirmiştir. İşte bu yoğun antrenman tempolarına ayak uydurabilmek ve o yarışma ortamının dışında kalmamak duygusu, bazı sporcuları fiziksel ve zihinsel performansı üst düzeye çıkarabilmek amacıyla ilave olarak bazı performans artırıcı kimyasal maddeleri kullanmaya yöneltmiştir.


Zaman içerisinde bu maddelerin kullanımına, yeni performans artırıcı yöntemler de girmiştir. İşin ahlaki boyutu bazı sporcular tarafından düşünülmemiştir. Sporun olmazsa olmazı olan dürüstlük, rakibe saygı ve eşit şartlarda yarışma anlayışı hiçe sayılarak bu maddeler alınmıştır. Bazen sporcunun kendisi bunu yapmış, bazen ise birilerinin teşviki sonucu bu yöntemleri uygulamıştır. Bu maddelerin yan tesirleri ve ileride yaratacağı sorunlar yok sayılmış, sporcu bazen farkında olarak, bazen ise farkında bile olmadan bu maddeleri kullanmıştır. Sonucunda ise, istenmeyen çok özücü olaylar arka arkaya bazen yarışmalar sırasında, bazende yarışmalar sonrasında meydana gelmiştir.

Sporcuların sağlıklarını korumak ve eşit ortamlarda yarışmalarını sağlamak amacıyla Uluslar arası Olimpiyat Komitesi (IOC), Uluslar arası Spor Federasyonları (IF) ve Dünya Anti Doping Ajansı (WADA) alınan bu kimyasal maddeleri ve yöntemleri tespit ederek DOPİNG olarak kabul edip, kullanımını kesinlikle yasaklamıştır. 1980 yılından beri düzenli olarak her yıl için Doping sayılan yasaklı maddeler ve yöntemler listeler haline yayınlanmaktadır. Ayrıca yarışmalar sırasında ve bu yarışmaların dışında düzenli doping kontrolleri yaparak sporcu suistimallerinin önlenmesine çalışılmaktadır. Kullananlar tespit edildiğinde ise ağır cezai müeyyideler uygulanmaktadır.
Ancak günümüzde teknolojinin çok hızlı gelişmesi, tıp (Medikal Teknoloji) alanında da kendini göstermiş, gen tespiti çalışmalarında müthiş bir sıçrama yaparak İNSAN GENOM projesi kapsamında bir çok hastalığa sebep olan genlerin bulunmasını sağlamış ve GEN TERAPİSİ yoluyla bu hastalıkların tedavi edilebilme şanşı doğmuştur. Genetik moleküler biyoloji ve tıp alanındaki hızlı gelişmelere paralel olarak tespit edilen tedavilerin bir kısmı performans artırıcı etkiler de göstermiştir. Bu bilgiler bilinçli bir şekilde bazı kişiler tarafından belki de bir takım menfaatler karşılığında sporculara veya yönetici ve teknik ekiplere aktarılmıştır. Böylece bu konuda da sporcu suistimalleri başlamıştır.

Gen teknolojisi ile ilgili konular üzerinde halen etik anlamda tartışmalar yaşanmaktadır. Tam da bu sırada gen terapisinin doping olarak da kullanabilirliği etik tartışmaları yaygınlaşmıştır. Yakın zamanda WADA, bu tür Gen Terapisi yöntemi kullanmayı da Doping sayarak yasaklamıştır.

Spor ahlakı çerçevesinde sporcuların performanslarını doğal yollardan, yani antrenman, teknik ve yöntemleriyle artırarak geliştirmeleri gerekmektedir. Bu yola ilave olarak performans artırıcı yasaklı kimyasal madeler veya yöntemler kullanılması, eşit yarışma şartları ve ortamını ortadan kaldırdığı için etik bulunmamaktadır. Bu yüzden bu maddelerin ve yöntemlerin kullanılması kesinlikle yasaktır.

Sporun yapılış amacı temel gerekçesi, böylece ifade edilerek, "Doping spor ruhunun özüne aykırıdır." prensibi temel olarak benimsenmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder