Pasifik Okyanusu’ndaki akıntılar ve oralarda esen rüzgarların normaldeki vaziyeti. Doğudan batıya doğru esen alize rüzgarları (trade winds), güneşin ısıttığı yüzey sularını batıya doğru sürüklüyor. O suların boşalttığı yeri, okyanusun Güney Amerika tarafından taşınan su işgal ediyor. Denizin dibinden, ‘yükselme’ (upwelling) ile çıkan ve güneş görmediği için daha soğuk olan bu su, Peru Akıntısı (Peruvian current) ile batıya yayılıyor. Tropikal Pasifik’te sular gerçekten de batıya sürükleniyor, Avustralya tarafında deniz seviyesi daha yüksek.
Henüz tam olarak açıklanamayan sebep ya da sebeplerden ötürü, birkaç (2-7) yılda bir, Pasifik Okyanusu’nun tropikal bölgesinde (yukarıya bakın) doğudan batıya doğru esmesi gereken alize rüzgarları (trade winds) zayıflıyor. Tropikal güneşin ısıttığı, normalde bu rüzgarlarla batıya sürüklenen ve yerlerini dipten çıkan soğuk sulara bırakan sıcak yüzey suları; rüzgar kesilince hareket edemez oluyorlar, yerlerinde kalıyorlar. Yani aşağıdaki şemada ‘Trade Winds’i kaldırıyorsunuz ve mekanizma çökmüş oluyor. Her şey duruyor.
Sol taraf (batı) Avustralya tarafı, sağ taraf (doğu) Güney Amerika tarafı. Normal vaziyet. Alize rüzgarları (Trade Winds) yüzeyin ılık sularını batıya sürüklüyor, sürüklenen suların yerini dipten gelen (upwelling) soğuk su alıyor.
Şemada ‘upwelling’ diye gösterilen ‘dipten soğuk su çıkması’ olayı da gerçekleşmeyince, sıcak su yüzeyde birikmeye başlıyor. İşte bunun sonucu dramatik. Devasa bir alanı kaplayan normalden sıcak sular (aşağıda), o alanın yakınındaki yerlerin havasını doğrudan ve bariz biçimde, daha uzak yerleri de dolaylı olarak etkiliyor. Şunun gibi düşünün: Allah korusun bir yerde nükleer reaktör patlasa, en çok yakın çevre etkilenir, biraz daha uzak yerler daha az etkilenir; en uzaktaki yerlerse rüzgarın durumuna ve öteki etkenlere bağlı olarak, belki etkilenir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder