12 dev adam...
13'üncü Tanjeviç.
14'üncü Leyla Çalışkan.
O, Hidayet Türkoğlu ile Kerem Tunçeri’yi Türk basketboluna armağan eden
bir yetenek avcısı... Sessiz sedasız hayatına devam eden Leyla
Çalışkan’ın sıra dışı bir öyküsü ve ‘dev’ gibi bir yüreği var...
İlkokulları dolaşıp basketbola yetenekli çocukları buluyor, onlarla
takım kuruyor, çalıştırıyor, kupaya kupa demiyor. Adı Leyla Çalışkan.
Evet, o Yılmaz Özdil’in sözleriyle “14. dev adam”. Ama öyle bir hayat hikayesi var ki, başlı başına bir söyleşi konusu...
Adana’da
Kemal Çalışkan olarak doğdu. Annesi Amerikalı, babası Türk. Evlilik
dışı bir çocuk. Türkiye’de görevli olans annesi ABD’ye dönerken babası
ona el koydu ama ailesine de kabul ettiremedi. O henüz ilkokuldayken
annesi öldü, babası da onu bir aileye evlatlık verdi. Evlat edinen aile
benimsedi, bağrına bastı. Haydarpaşa Lisesi’nde yatılı okudu, arkasından
Spor Akademisi’ne girdi. Bütün bunlar olurken Kemal Çalışkan’ın
sakladığı büyük bir sır vardı; kendini kadın hissediyordu. Yıllarca
gizledi, sonunda bıçak kemiğe dayandı ve ameliyat oldu. “Eşcinsel değildim” diyor, “Kadındım, öyle hissediyordum, erkek gibiymiş
gibi yapmak istemiyordum, ahdım vardı, erkek olarak ölmeyecektim.” Çocukluğundan beri hissettiği kimliğine, 22 yaşında kavuştu. Ameliyat oldu, kadın oldu. Leyla adını aldı. Leyla Çalışkan oldu.
Şimdi adı Leyla,
evli, mutlu bir kadın ve öğrencilerinin başarılarıyla gurur duyan bir
hoca...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder