Efsaneye göre, şarap tanrısı Dionysus (Bacchus diye de bilinir), müritleriyle birlikte dağ tırmanışı yapmaktadır. Birden, akıl hocası ve sütbabası, yarı insan yarı keçi olan kır tanrısı Silenus'un kaybolduğunu fark eder. Silenus yaşlıdır ve şarap içerek sarhoş şekilde oradan oraya gezmektedir. Frigyalı köylüler, Silenus'u bularak Kral Midas'a götürürler. (Hikayenin bir başka versiyonunda ise Silenus Midas'ın gözü gibi baktığı gül bahçesinde uyuyakalmıştır.)
Kral Midas Silenus'u tanır ve ona çok misafirperver davranır. 10 gün 10 gece misafir ettikten sonra, Midas Silenus'u alır ve Lydia'da bulunan Dionysus'un yanına götürür. Dionysus, ince davranışından dolayı Midas'a istediği bir dileğini gerçekleştirme vaadinde bulunur. Midas, "Dokunduğum her şeyin altına dönmesini istiyorum" der, Dionysus da ona bu gücü verir. Midas, gücünü denemek için ilk gördüğü meşe ağacının ince bir dalına dokunur, dal anında altına döner. Ardından bir taşa dokunur, taş hemen altın olur.
Midas, ağzı kulaklarına vararak evine döner ve hizmetçilerinden bir ziyafet hazırlamalarını ister. Gelen yiyeceklerin bir bir altına dönmesi ile sevinci kursağında kalan Midas, ne kadar yanlış bir dilekte bulunduğunu anlar. Kızına dokunduğunda onun da altına dönüşünü izledikten sonra Dionysus'a koşarak bu lanetli gücü ondan geri almasını ister. Dionysus, Midas'ın haline acıyıp ona Paktalos Irmağı'nda yıkanmasını salık verir. Midas söyleneni yapar ve oluk oluk akan altın parçalarıyla birlikte gücünü nehre verir. Eve geldiğinde, her şeyin yine eski haline döndüğünü fark eder. Kızı bile normale dönmüştür, onu kucaklar. (Efsanenin bir başka versiyonunda ise, Midas altına dönüştürdüğü kızını eski haline çeviremez ve aç gözlülüğünün bedelini çocuğunun ölümüyle ödemiş olur.) Midas, bu kötü tecrübeden sonra, sahip olduğu tüm zenginliği halkıyla paylaşmaya karar verir. Daha cömert ve daha iyiliksever bir insan haline gelir.
Paktalos Irmağı (Sart Çayı) bugün, halen çevresinde altın madenlerinin bulunduğu bir sudur. Irmakta altın oluşu Midas'ın orada yıkanmasıyla bağdaştırılır.
Aristotales'e göre ise hikaye farklı biter; Midas dokunduğu her şeyin altına dönmesi nedeniyle yemek yiyemez ve su içemez hale gelerek, açlıktan ölmüştür.
Disney, bu efsaneyi 1935'te filme çevirmiştir.
"Midas dokunuşu" ifadesi İngilizce'de "bir kimsenin kısa süre içinde çok fazla para kazanması" anlamında kullanılır. "Midas" sözcüğü ise, "gözü doymayan kimse" anlamında olarak kullanılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder