Bu üç Macar kız kardeş dünya satranç
klasmanında ön sıralara tırmandılar.
En küçük olan Judit (1976 doğumlu), 1991de büyük ustalığa yükselerek, satranç tarihinde bu
onuru kazanan en genç kişi olma ünvanını B.Fischerden aldı.
Sofia (1974 doğumlu), dünyadaki bayan oyuncular arasında altıncı sırada yer aldı.
Zsuzsa polgar (1969 doğumlu) ise kardeşi Juditten sonra ikinci sırada gelmektedir.
Bütün kızkardeşler satranç oynamaya 4 yaşında başladılar. Zamanla satranca ayırdıkları süre günde en az 5 saate çıktı.
Otoriteler, küçük kardeş Judit'i gelecekte dünya satranç şampiyonluğu için yarışabilecek tek bayan olarak göstermektedir.
Her üçü de satranç tarihinin büyük isimleri arasında yer olan Polgar kardeşlerin inanılmaz başarıları, babaları Laszlo Polgar' ın yaptığı bir deneye dayanır. Baba Polgar dehanın yaratılabileceğine inanan bir insandı. Bu nedenle her üç kızını da satranç dehası olarak yetiştirmeye karar verdi. Bu deneyin şaşırtıcı başarısı daha sonra beynin manyetik rezonans görüntülenmesi destekli psikolojik bir incelemeye konu yapıldı. Çıkan sonuç şuydu: Polgar' ların başarısının temelinde örüntü tanıma yatıyordu. Yani herhangi bir satranç oyunu esnasında Polgar' lar rakiplerinin tersine oyunda muhakeme yürütmüyor, muazzam tecrübelerinin kendilerine verdiği sezgiyle hareket ediyorlardı. Herkesin dakikalar, hatta saatlerce süren muhakeme sonunda yapabildiği bir hamleyi, Polgar' lar hiç düşünmeden, anında yapabiliyorlardı ve üstelik sonunda oyunu da kazanıyorlardı. Onlar satranç oynarken, beyinlerinde kullanılan kısım, hepimizin yüz tanırken kullandığı kısımla aynıydı. Yani Polgar' lar herkes nasıl tanıdıklarının yüzünü bilebiliyorsa, herhangi bir satranç oyununda karşılarına çıkan durumları " önceden tanıyorlardı ".
( kyn: aptalı tanımak )
Hayırlı olsun bloğun.
YanıtlaSilteşekkür ederim :)
YanıtlaSil