Klasik koşullamada Koşulsuz uyaran (US) olarak saf ve ağır bir ses tınısı kullandı, koşullu uyaran (CS) ise beyaz tavşandı. Albert bu korkuyu oluşturmak için, Albert'e küçük bir beyaz tavşan gösterip aynı anda rahatsız edici yüksek ses tonunu çaldı. Bu ses tonu Albert'te irkilmeye neden oldu, ve bu eşleşme bir kaç kez tekrarlandıktan sonra artık Albert, beyaz tavşanı gördüğünde sanki sesi duymuş gibi korkma tepkileri göstermeye başlamıştır.
Watson bu deneyiyle, görüşünü kanıtlar nitelikte bulgular etti ve bu araştırma Küçük Albert Vak'ası olarak tarihe geçti. Watson aslında tüm korkularımızın ve içgüdüsel saydığımız diğer davranışların bu şekildeki koşullamalar sonucunda oluşmuş olduğuna dikkat çekerken, insanların çevresi tarafından yönlendirilen pasif bir varlık olduğunu öne sürüyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder